Der Nietzsche...
Kül olmadan yenilenemeyeceğimiz kesin, ama gördük ki küllerinden yeniden doğmak da herkese nasip olmuyor. Bugün günlerden Pazar ve pandemi sebebiyle restaurantlar kapalı. Bunu düşünürken ifade biçiminin hayatımıza etkilerine kıyasla aşırı basit kaldığını fark ettim. "Restaurantlar kapalı..."
Yeme içme sektörü, verdiklerinin karşısında adı en basit kalmış sektörlerden biri bence. Hiç düşündünüz mü yeme içme sektörü kavramı üzerine? Aç karınlarımızı doyurmaktan mı ibaret yeme içme sektörü?
Restaurantlar arkadaşlarla buluşma yeri, en güzel paylaşımların yapıldığı yerler, kimi zaman evlilik teklifi alınan, kimi zaman güzel doğumgünü partilerine ev sahipliği yapan, yaşayan mekanlar... Bir soluklandığın, en sevdiğin yemeği seçerek kendini ödüllendirdiğin, saatlerce oturup ailenle keyif yaptığın bir yuvan aslında...
Teknolojik destek alan ve finansman gücüne sahip olan adaptif işletmeler pandemi sonrası süreçte hizmete devam edebilecek... Tek kullanımlık menüler, qr kod ile sörf, dijital sipariş verme şansı, dijital ödeme seçeneği, hayalet mutfaklar, robot garsonlar bizlere çok uzak değil.
Teknoloji, robot garsonlar üretecek belki ama o robot bize; "getiriyorum her zamankinden" diyebilecek mi?
Veya
" kuzu ciğerim 2 gün bekledi ben sana bir çöp şiş atayım" diye teklifte bulunabilecek mi?
Bu sürece, uyum sağlayabilen yeni dünyada sahip olduğu bilgi ve meziyetleri paraya çevirebilecek gelişime açık çalışanlar iş bulabilecek. Bu bir yaman çelişki elbette, gelişime açık olmak da gelişim için gerekli eğitimi alabilme şansını getirmiyor her zaman... O da başka bir sefere üzerine yazı yazılacak bir konu olarak beklemede kalsın.
Biz de Transcom Tercüme olarak, değişime ayak uyduran öncü ve yenilikçi firmalardan olma şansına sahibiz.
Önümüzdeki post pandemi sürecinde kendi sektörümüzde ve diğer alanlarda daha neler değişecek tam bilinmez; ancak hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı muhakkak.